George Friedman’a devam… Ama bir parantez açalım ve ABD’de, dün 16 eyalette yapılan ve bir bakıma Kasım seçimlerinin de gerçeğe yakın göstergesi sayılan ara-seçim ve yoklamaları Cumhuriyetçi Parti’de (beklendiği veya korkulduğu gibi) Donald Trump’ın kazandığını kaydedelim. Bu neden önemli? Geleceğiz.
Ünlü gelecek tahmincisi, veya kimine göre “Özel CIA”, Prof. Dr. George Friedman, ülkemizde “Amerika’nın Gizli Savaşı” adıyla yayınlanan “The Storm Before the Calm: America’s Discord, the Coming Crisis of the 2020s, and the Triumph Beyond” (Sükunetten Önceki Fırtına: Amerika’nın Çatışması, 2020’lerin Yaklaşan Krizi ve Ötesindeki Zafer) başlıklı kitabında, bir çok ülke gibi, ABD’nin sosyal gelişme tarihini döngülerle, devrelerle açıklıyor. Friedman, bu döngülerin sona erdiği, başka bir fasılanın başladığı noktalarda ise “discord” dönemlerinin görüldüğünü söylüyor.
Kitabı Türkçeye kazandıran Enver Günsel, “discord” kavramını, “savaş” olarak çeviriyor; ama bu kelime, uyumsuzluk, ihtilaf, ahenksizlik, fikir ayrılığından tutun akortsuzluk, hatta gürültü anlamına da geliyor. Friedman’a göre, ABD’nin sosyal hayatında birisi 80 yıllık “kurumsal döngü”, diğeri 50 yıllık “sosyo-ekonomik döngü” var; bu iki döngü tarihte ilk kez 5 yıl arayla meydana gelecek. Bu kesişme, Friedman’a göre döngülerin tek başlarına sona erip, yeniden başladığı zamanlara göre, daha “şiddetli” olacak.
Bilim insanları, ne kadar bilimsel davransa da, kendi ülkesiyle ilgili tahminler yaparken, hareket noktası olan gerçekleri ne kadar doğru belirtse de, tanımlarken, adlandırırken ılımlı davranabiliyorlar. Nitekim, Friedman’ın “discord” dediği şey, Sayın Günsel’in haklı olarak “savaş” diye gördüğü şeydir; çünkü Friedman’a göre kurumsal döngünün birincisi ABD iç savaşıyla sona erdiği (ölü sayısı 620 bin); ikinci döngü İkinci Dünya Savaşı ile sona erdi (38 milyon ölü). Üçüncü döngü 2025 yılında sona erecek; insan ilk ikisine bakarak adeta titreyerek, Friedman’ın yanılmasını diliyor.
Friedman’ın 50 yıllık diye tahmin ettiği sosyo-ekonomik döngüler ise endüstriyel faaliyetin ortaya çıkması, savaş sonrası nüfus patlaması, burjuvazinin doğması gibi bir açıdan refah ve bolluk için yeni imkanların doğması, ama bir açıdan da mevcut düzenin sarsılması, yeni oluşumun sancıları olarak görülebilir. Friedman’ın kitabına yazılan yorumların çoğu bu devrelerin bir krizle bittiğini ve yeni bir krizle başladığını belirtiyorlar. Kitabın büyük başlığı da zaten Friedman’ın gerçek kanısını ortaya koyuyor: Sükunetten önceki fırtına!
O halde 2025 ile 2030 arasında bir dizi kriz ve “discord” beklemeli miyiz? Daha önceki örneklerine bakarsak, bu bir akort bozukluğu değil, büyük bir katliam olabilir. Hele, bir taraftan analizlerindeki tutarlılığı dikkate alarak, Friedman’ın yanılmadığını ve diğer taraftan Trump’ın Süper Salı ara-seçimlerinde kazandığı zaferden sonra, artık hiçbir surette durdurulamayacağını düşünürsek, bu cahil ve cüretli imparatorun, ABD imparatorluğunu nerelere sürükleyeceğini tahmin bile edemeyiz. Trump ABD’yi yönetmeye, veya 2016’da ifade ettiği gibi, Amerika’yı Yeniden Büyük Yapmaya gelmediğini, bu kez onu mahkeme kapılarında süründüren demokrat aydın elitten ve Demokrat Parti ile Biden’ın kuyruğundan ayrılmayan Avrupalılardan intikam almaya geldiğini söyleyenler o kadar çok ki!
Bu kadar geniş bir yorumcu ve gözlemcinin yanılıyor olması mümkün mü? Trump’ın önceki gün 15 eyaletten sadece birini kaybettiği ön seçimlerde aldığı oy oranı, büyük seçimi de kazanacağının göstergesi. ABD’nin yeni yılda kaos, bölünme ve karanlık dönemine gireceğini tahmin etmek zor değil.
Dileriz, başta ben, bütün bu kötümser yorumcular yanılırız ve Trump ABD’ye yeni ve aydınlık bir barış dönemi getirir.