Kırklareli’nin Istranca Dağları eteklerindeki köylerinde kadınlar, tarla işlerinden hayvan bakıcılığına pek çok işte eşlerine destek oluyor.
Vize ilçesine bağlı Doğanca köyünde yaşayan kadınlardan bazıları, sabahın ilk ışıklarında güne erkenden başlıyor. Sırtına yüklendiği saman balyasını ağıl ve ahıra götüren kadınların mesaisi, süt sağımından sonra ev halkı için kahvaltı hazırlamayla devam ediyor.
Bazı kadınlar ise kışlık ihtiyaçlarını karşılamak, aile bütçesine katkı sunmak için tarlalarda çapa yapıyor, kimi traktör ile buğday tarlasına gübre saçıyor. Evinin odun ihtiyacını karşılamak için motorlu testere veya balta ile odun kesen bazı kadınlar, zaman zaman pancar temizleyerek zorlu köy yaşamında emeklerini ortaya koyuyor.
Doğanca köyünde yaşayan 38 yaşındaki Nazlı Varol, köyde çiftçilik ve hayvan besiciliği yaparak geçimlerini sağladıklarını söyledi.
Istranca Dağları’nın eteklerindeki köylerinde yaşamın güzel olduğunu anlatan Varol, “Sabah kalktığımızda hayvanlarımıza uğraşıyoruz. Hemen ardından tarla işimize başlıyoruz. İlaçlama, ekimi ve toprağı karıştırma gibi her türlü işimizi yapıyoruz.” dedi.
Köyde bir erkeğin yapabileceği her işi yaptığını dile getiren Varol, traktör kullanırken kendini öz güvenli hissettiğini vurguladı.
Varol, kadınların erkeklere göre daha planlı olduğunu dile getirerek, “Dünyaya bir daha gelsem kesinlikle köyde yaşamak isterdim çünkü o kadar temiz havası, insanları, komşuluk ilişkileri var. Çiftçilik bize çok iyi geliyor. Havasından suyundan vazgeçemiyoruz.” dedi.
Köyde yaşamayı çok sevdiğini belirten Varol, huzur bulmak, çalışmak, mücadele etmek isteyen tüm vatandaşları köyde yaşamaya davet etti.
Varol, “Köydeki hayat şehirden çok çok mükemmel ve güzel. Üretmek, insanlara faydalı olmak harika bir şey.” ifadelerini kullandı.
“Biz toprağa basmadık mı olmaz”
Köyde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan 58 yaşındaki Cevriye Dinar da köyde sağlıklı bir yaşam sürdüklerini söyledi.
Köyde çok mutlu olduklarını anlatan Dinar, kızlarına gittiğinde hemen köye dönmek istediğini ifade ederek, “Biz şehirlerde yaşayamayız. Biz toprağa basmadık mı olmaz.” şeklinde konuştu.
Ayşe Ürkmez ise hayvancılık ve çiftçilik yaparak yaşamlarını sürdürdüklerini anlattı.
Günün büyük bir bölümünün çalışarak geçtiğini ifade eden Ürkmez, pancar, domates, biber, bezelye ekimi yaptıklarını belirtti.
Köyünü çok sevdiğini dile getiren Ürkmez, köyde yaşamanın ayrı bir güzelliğinin olduğunu sözlerine ekledi.
“Köyde yaşam çok güzel”
Doğanca köyüne gelin gelen 56 yaşındaki Sadiye Ürkmez de hayvan bakıcılığı yaparak aile bütçesine katkı sağlayan kadınlardan biri.
Tüm zorluklara rağmen köyde yaşamayı çok sevdiğini vurgulayan Ürkmez, her sabah hayvanlarının yanına koşarak gittiğini belirterek, “Köyde yaşam çok güzel. Her şeyini kendin üretiyorsun. Sabah hayvanlara geldiğimde onların kokusunu hissediyorum, çok mutlu oluyorum. Başkasına bu koku derler ya ‘ay nasıl kokuyor’, benim yine genizlerim açılıyor, seviniyorum yani. Mutlu oluyorum onları görünce severek, aşkla bakıyorum. Garip kalacaklar diye ilk önce oğlakları tutuyor sütünü veriyor, onları biberonla emziriyorum. İğnelerini yapıyorum. Yaşayamam şehirde, ömrüm kısalır zaten.” diye konuştu.
Suna Yüksel de köyde sürekli çalıştığını ancak hiçbir zaman “of” bile demediğini vurguladı.
Köyde çalışılmadığında hayatın daha zor olacağına inandığını dile getiren Yüksel, köyde kendisini daha özgür hissettiğini kaydetti.
64 yaşındaki Cemile Yaraş ise gününün büyük bir bölümünü tavuklarıyla geçiriyor.
Sabah kahvaltı yapmadan tavuklarının yanına gittiğini belirten Yaraş, yaklaşık 5 yıl önce ayaklarından ameliyat olduğu için büyükbaş hayvan bakamadığını, bu nedenle de tavuk beslediğini anlattı.
Yumurta satarak aile bütçesine katkı sunduğunu ifade eden Yaraş, “Köyde yaşam benim için çok güzel.” dedi.
Büyükbaş hayvan besiciliği yapan 59 yaşındaki Şengül Varol ise köyde yaşamanın çok güzel olduğunu belirtti.
Sabahın erken saatinde hayvanlarının bakımıyla güne başladığını dile getiren Varol, “Köyde yaşamak güzel. Temiz hava bol gıda, her şeyimiz elimizin altında. Şehirde yaşayamayız alışığız köyümüze.” ifadelerini kullandı.
61 yaşındaki Yaylagül Yılmaz da köyde yaşayan kadınlardan biri. Köyde komşuluk ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirten Yılmaz, hayatından memnun olduğunu söyledi.