Anayasa Mahkemesi (AYM), taksirli suçtan 6 ay veya daha fazla hapis cezası alan uzman erbaşların sözleşmelerinin feshedilmesini öngören yasa hükmünü iptal etti.
Antalya 4. İdare Mahkemesi, baktığı bir davada, Uzman Erbaş Kanunu’nun bir maddesinin Anayasa’ya aykırılık iddiasını “‘ciddi'” bularak, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne götürdü.
Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu yasa hükmünün iptaline ilişkin gerekçeli kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Gerekçeli kararda, özetle şu tespitler yer aldı:
“… Kural, uzman erbaşın taksirle işlediği bir suçtan aldığı altı ay veya daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın kamu hizmetinde bulunmasına engel olduğunu hüküm altına almıştır.
Suçun işleniş biçimleri olan kast veya taksir kavramları 5237 sayılı Kanun’da açıklanmıştır. Anılan Kanun’un 21. maddesine göre kast, “… suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.” Taksir ise aynı Kanun’un 22. maddesinde “… dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi…” şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan, 5237 sayılı Kanun’un 21. maddesinin (1) numaralı fıkrasında “Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır” denmek suretiyle suçların işlenmesinde asıl olanın kastın varlığı olduğu belirtilmiştir. Nitekim anılan Kanun’un 22. maddesinin (1) numaralı fıkrasında taksirle icra edilen fiillerin kanunda açıkça belirtildiği hallerde cezalandırılabileceği hükme bağlanmıştır.
Suçun taksirle işlenmesinde kasıt unsurunun bulunmadığı ve failin suçun neticesini öngörmesinin veya istemesinin söz konusu olmadığı açıktır. Uzman erbaşların taksirli bir suçtan mahkum olmasının, bu kişilerin milli güvenliğin sağlanmasına yönelik olarak yürüttükleri kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yerine getirilebilmesine yönelik olumsuz bir etki doğurabileceğini söylemek güçtür. Bu itibarla bireylerin hayatın olağan akışı içinde, kasıt olmaksızın gerçekleştirdikleri eylemlerden dolayı belirli bir kamu hizmetinde bulunmalarına son verilmesinin görevin niteliğinden kaynaklanan bir sınırlama olduğunu söylemek mümkün değildir.
Dolayısıyla taksirli suçlar nedeniyle altı ay veya daha fazla süre ile hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olan uzman erbaşların kamu görevinde bulunmalarına son veren kuralın anayasal bağlamda meşru bir amacının bulunduğu söylenemez.
Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 13 ve 70. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.”