Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Odalar Borsalar Birliğinde düzenlenen Türkiye, Özbekistan iş forumuna katıldı. Yılmaz, Türkiye-Özbekistan ticari ilişkilerine yeni bir boyut kazandıracak İş Forumu’nun hayırlı, bereketli geçmesini diledi. Yılmaz, bugünkü iş forumunda; Kamu-Özel İşbirliği (PPP) projeleri, Bölgelerarası İşbirliği, Özelleştirme ve Sanayi ve Jeoloji/Madencilik Alanlarında Ortak Yatırımlar konulu özel oturumlar düzenleyerek geniş bir yelpazede işbirliğimizi derinleştirdiklerini belirtti.
Özbekistan ve Türkiye arasındaki kardeşlik bağını, kadim Türkistan coğrafyasının ortak tarihine ve kültürel mirasına dayandığını ifade eden Yılmaz, “Ortak dil, din ve kültür, Özbek ve Türk halklarını birbirine daha da yakınlaştırmış ve bu dostluk, her geçen gün daha da pekişmiştir. Özbekistan ve Türkiye, bölgesel ve küresel meselelerde işbirliği yaparak, barış ve istikrarın korunmasına katkıda bulunmaktadır. Bugün, iki ülke arasındaki ekonomik, kültürel ve siyasi işbirliği, karşılıklı olarak her iki ülkenin de gelişimine ve refahına hizmet etmektedir. Ülkelerimiz arasındaki ticari temaslar son yıllarda hızla gelişmekte ve kardeşliğimiz temelinde yükselen işbirliğimiz daha görünür hale gelmektedir” ifadelerini kullandı.
2 ülkenin Cumhurbaşkanlarının belirledikleri 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimize ulaşmak için kararlı bir şekilde çalıştıklarına dikkat çeken Yılmaz, “26 Aralık 2023 tarihinde Türkiye-Özbekistan Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 7. Dönem Toplantısını gerçekleştirmiştik. Toplantı kapsamında ticari ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmek maksadıyla imzalanan 107 maddelik Eylem Planının hayata geçirilmesi hususunu karşılıklı olarak takip ediyoruz. Türkiye olarak bölgede yalnızca iktisadi gerekçelerden öte bölge ekonomisine sağlayacağımız katkıyı düşünerek yatırım ortamını karşılıklı kolaylaştıracak adımları atmaya da devam ediyoruz. Türkiye ve Özbekistan gerek birbirine yakın ihracat ve ithalat rakamlarımızla gerekse ikili ticaretimizde ülkelerimizin üretim kapasitelerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak öne çıkardığımız sektörlerle birbirini tamamlayan nitelikte ekonomik yapıya sahip iki ülkedir. Ülkemizin Özbekistan’ın dış ticaretinde önde gelen aktörlerden olması memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.
Türkiye, Özbekistan’ın en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında üçüncü, ithalatında ise beşinci sırada olduğunun bilgisini veren Yılmaz, “Özbekistan ile ikili ticaretimiz ise Cumhuriyetimizin 100. yılında 3,1 milyar doları aşmıştır. İkili ticaret kadar önem verdiğimiz bir diğer konu da yatırımların artırılmasıdır. Özbekistan’daki yatırımlarımız 1,5 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Hangi ülkede olursa olsun üstlendikleri her projeyi en hızlı ve en kaliteli şekilde tamamlayan müteahhitlerimiz ‘Tashkent City, Nest One, Akay City’ gibi projeler başta olmak üzere, Özbekistan’da bugüne kadar 7,5 milyar dolar değerinde 286 proje üstlenmiştir. Gerek inşaat gerek yapı ve inşaat malzemeleri alanlarında müteahhitlerimizin Özbekistan ekonomisine katkı sunmaya devam edeceğine inanıyorum. İş insanlarımız için Özbekistan’da enerji, elektronik, madencilik, tarım, sağlık, bilişim, inşaat sektörleri başta olmak üzere birçok alanda yatırım fırsatları bulunuyor. Türkiye, iyileşen yatırım ortamı ve sağlanan cazip teşviklerle, Özbek yatırımcılar için güvenli ve karlı yatırım fırsatları sunuyor. Gelişmiş altyapısı ve stratejik konumu sayesinde ülkemiz Orta Asya ve Avrupa pazarlarına erişim imkânı sağlamaktadır. Diğer taraftan Türkiye’nin enerji sektöründeki deneyimi ve yenilenebilir enerji projelerine verdiği önem, temiz enerji yatırımları için sürdürülebilir bir yatırım alanı oluşturmaktadır. Teknoloji ve Ar-Ge alanında Türkiye, gelişmiş teknoparkları ve yenilikçi girişimcilik ekosistemi ile Özbek yatırımcıların teknoloji ve inovasyon yatırımlarını desteklemektedir. Türkiye’nin yüksek standartlardaki sağlık hizmetleri ve modern tesisleri sayesinde, sağlık sektörü ve sağlık turizmi de yine karlı ve sürdürülebilir bir yatırım alanı olarak öne çıkmaktadır. Kazan-kazan temelinde ticarete konu olan sektörleri genişleteceğimize ve karşılıklı yatırımları artıracağımıza inanıyorum. Bu vesileyle hem Türkiye’den hem de Özbekistan’dan iş insanlarını bu fırsatlar değerlendirmeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.
Kamu tarafında gerekli adımları atarak iş insanlarımızın önünü açmak için gerek yapısal reformlar ile gerek karşılıklı anlaşmalar yoluyla ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade eden Yılmaz,” Sizin taleplerinizi sektör sektör titizlikle takip ediyor, sizleri dinliyor, sorunlarınızı çözmeye yönelik gerekli düzenlemeleri yapıyoruz. Sizlerin de ‘Birlikda baraka bor (birlikte bereket var)’ şiarıyla karşılıklı dostluklarınızı perçinleyeceğinize, temasları artıracağınıza ve dost meclislerini çoğaltacağınıza yürekten inanıyorum. Özbekistan’ın ekonomik reform sürecine ve Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) üyelik süreci ile beraber küresel ekonomiyle bütünleşme sürecine destek vermeye devam ediyoruz. Türk Yatırım Fonu Governörler Kurulu Açılış Toplantısı’nı İstanbul’da gerçekleştirdik. Devlet Başkanlarımız 2019 yılında Türk Yatırım Fonunun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koymuşlardı. Üye devletlerin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Türk Yatırım Fonu (TYF) Kuruluş Anlaşmasının, geçen yıl TDT Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde Devlet Başkanlarımızın himayesinde imzalandı” değerlendirmelerinde bulundu.
Ortak kimliği, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçladıklarını aktaran Yılmaz, “Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ‘Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD doları olarak belirlendi. Fon’un bölge içi ticaretin teşvik edilmesi suretiyle işbirliğinin daha da geliştirilmesine ve bu kapsamda üye ülkelerin ekonomilerine önemli katkılar sunacağına ve yeni fırsatlar hazırlayacağına inanıyorum. Türk Yatırım Fonu, özellikle altyapı, yenilenebilir enerji, tarım ve turizm alanlarındaki yatırımları finanse edecek ve KOBİ’leri destekleyecektir. Anadolu’nun her köşesinden Hazar Denizi’ne, oradan Orta Asya bozkırlarına kadar Türk devletleri, sınırları aşan ve dayanışma ruhuyla birleşen ortak bir mirası paylaşıyoruz. Türkiye ve Özbekistan arasındaki her alandaki örnek bağların tüm bölgeye yansıyarak ekonomik ilişkileri, yenilikçiliği ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik edeceğine inanıyorum” dedi.