AK Parti 25. ve 26.Dönem Mardin Milletvekili ve AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Orhan Miroğlu, 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından sandıktan çıkan sonuçları değerlendirdi. Miroğlu, Kürt seçmenin tercihlerinin nasıl ortaya çıktığına bakılmasına ve iyi analiz edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kabahati halkta değil kendi politikalarımızda aramalıyız” dedi. Ayrıca, AK Parti’nin Kürtlerden bu seçimlerde de biraz daha uzaklaştığını ifade etti.
AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu “Kürtlerin iki ana partisi var , AK Parti ve DEM. Kendilerini Kurdi Parti olarak tanımlayan Kürt partileri ve son seçimde oy arttıran, Batman’da AK Partiyi 3. Parti yapan HÜDA-PAR ve Urfa’yı kazanan YRP’de Kürtlerin oy verdiği partilerdir.” sözleriyle Kürt seçmenin tercihlerini ifade etti.
“KABAHATİ HALKTA DEĞİL POLİTİKALARIMIZDA ARAMALIYIZ”
Miroğlu, AK Parti’nin 2015 yılından beri Mardin’de düşüş yaşadığını belirterek şunları söyledi: AK Parti’nin merkez yöneticileri teşkilatları da dahil, bunca “ilgi ve alakaya” reformlara, şehirlerimizde güven ve istikrar sonucu canlanan turizme (Mardin’de iki aydan beri, otellerde bayram rezervasyonları kapalıydı, doluluk oranı yüzde yüzdü) ekonomik mucizelere rağmen, 2015’ten bu yana genel bir düşüş içinde olmamıza ve Kürtlerden bu seçimlerde de biraz daha uzaklaştığımıza şahit olmak, AK Parti’de siyaset yapan Kürtleri de yeteri kadar üzmüş olmalıdır. Ama kabahati halkta değil kendi politikalarımızda aramamız en doğrusu olacaktır.
AB’nin yolu hala Diyarbakır’dan mı geçiyor ayrı bir tartışma konusu belki, ama Diyarbakır her bakımdan hala Kürtler’in kalbine giden ve siyasi hafızalarına açılan yolların geçtiği; Kürtler için ve Kürtler adına yapılan siyasetin tecrübe edildiği bir şehir. AK Parti , Diyarbakır’da % 17’de kalmışken, başka sonuçlara sevinemiyor insan.
“KÜRTLER SİYASETİN MERKEZİNDE OLMAK İSTİYOR”
AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, AK Parti’de seçimlerin ardından çalışma grupları kurulduğunu ve beyin fırtınası yapıldığını ve bunun sevindirici bir gelişme olduğunu kaydetti.
Miroğlu, Kürt seçmenin, 31 Mart Seçimleri’nde aldığı siyasi tutumu iyi okumak gerektiğinin altını çizerek “Bir kere Kürtler gece gündüz kimlik sorunlarını düşünen bir toplum değil artık. İster AK Parti ister DEM’e oy vermiş olsunlar, marjinal sokak siyasetinden kurtulup kelimenin geniş anlamıyla’siyasetin merkezinde ‘ söz sahibi olmak istiyorlar.
Bunun en önemli sebebi, 30 yıldır verilen mücadeleler ve AK Parti’nin siyasi- ekonomik reformlarının yarattığı değişim, sekülerleşme , demografik çeşitliliğin güçlenmesi ve Kürt nüfusun Batı’da giderek yoğunlaşıyor olmasıdır. İstanbul unutmayalım ki, dünyanın en büyük Kürt şehri vasfını korumaya devam ediyor.
AK Partinin bitirdiği İnkar süreci, sert kimlik mücadelesiyle ifade edilen siyasi alanın, başka değerler ve taleplerle buluşmasına yol açtı. Bu talepleri kısaca “siyasi temsil ve eşitlenme” , ” büyüyen ve gelişen şehirlerin rantından adil şekilde eşit pay alma” olarak tanımlayabiliriz. Kültürel talepler de elbette önemli bir faktör.
Nitekim Beyoğlu belediyesi Dengbejler Evi açmaya hazırlanıyor, dünyanın,bazı branşlarda en azından ilk Kürtçe anadille eğitim verecek özel üniversitesi Diyarbakır’da değil, 2028 seçimlerinden önce İstanbul’da kurulursa hiç sürpriz olmaz!” dedi.
“KÜRTLER BENZER TECRÜBEYİ CHP İLE DENEMEK İSTİYOR”
Orhan Miroğlu, Kürt meselesinin gelip durduğu alanın siyasi temsil ve eşitlenme alanı olduğunu ve bu alanda şiddetin, terörün reddedildiğini kaydetti. Miroğlu, AK Parti iktidarıyla bu taleplerinihayata ilk kez geçirme imkanı bulan Kürtlerin2019’dan başlayarak, son seçimin de gösterdiği gibi, benzer bir tecrübeyi şimdi de CHP ile denemek istediğini ve ve CHP’nin de bu talebe kapalı olmadığını göstermeye devam ettiğini söyledi.
“2028 YILINDA ŞEHİR İTTİFAKI STRATEJİSİ”
Miroğlu, CHP ve DEM’in ilişkilerinde anlamlı bir siyasi repliğe dönüşen şu “birlikte salladık” repliğiİstanbul ve Ankara da dahil bir çok metropol şehirde gerçeğe dönüşmüş oldu. Esenyurt ve Beyoğlu Belediye Başkanları Kürt.
DEM Parti Meclisinin bir üyesinin “kayda alınan” ve sonrasında servis edilen bir konuşmasında da ifade ettiği gibi İstanbul’da 25 ilçede CHP listelerinde DEM’li siyasetçilere meclis üyeliği verilmesi, Türkiye’de yepyeni siyasi gelişmelere yol açabilecek ve eğer başarılı olursa , CHP’li liderlerin( İmamoğlu- Özel) tariflediği “Şehir İttifakı “stratejisi, 2028’in de temel seçim stratejisi olarak sürdürülecektir.” ifadeleriyle bir sonraki genel seçimleri işaret etti.