Geleneğe uygun futbol – Bilal Meşe (Milliyet)
Beşiktaş’ı izlerken, ‘daha önce nerelerdeyiz?’ sorusu geldi aklıma! Şöyle ilk yarının istatistiklerine bakıyorum, topla oynama yüzde 67 Kartal lehine. Diyeceksiniz topla oynarsınız burada sıkıntı yok, ya üretim, ya gol? Valla, Kartal’ı uzun süredir böylesine agresif, sahanın her yerinde baskı yapan, üreten, kaçıran, direklere takılan bir pozisyonda izlemedim. Olawoyin’in erken golüne karşın pes etmeyen, pas trafiğini üst seviyeye taşıyan, sayısız fırsatlar üreten Kartal, fark yapacağı bu yarıda sadece Colley’in golüyle yetinmek zorunda kaldı.
Muçi, Semih, Ghezzal, Muleka ve Rashica ikinci yarıda Cenk Tosun rakip kaleyi yokladılar ama ya fileyi bulamadılar, ya da kaleci Tarık’ı geçemediler! Ghezzal bir boşluk buldu, solunu konuşturdu, top üst direkte patladı. Artı Semih’in VAR’dan dönen golünü de anımsatalım. Diyeceksiniz ki, Kartal aynı Kartal, niye bu kadar etkili oynadı? Uzun süredir sakat olan Salih faktörü ön plandaydı dünkü oyunda. Uçan’ın karnesinde şu ana kadar 8 asist ve 3 gol var. Tam bir pasör, oyunda kaldığı süreçte, milimetrik paslarıyla arkadaşlarının pozisyon üretimine müthiş katkı sağladı.
Kuşkusuz futbol kalitesini yukarı taşıyan Rizespor’u da unutmamak gerekir. Savunmaya kapanmadılar, kontra toplarla, pozisyon ürettiler, geriye düştüler, ama asla pes etmediler. Özellikle duran toplardaki etkinliğini bilmeyen yok, ne var ki Kartal’ın savunması sanırım bunun farkında değil! Nitekim 65’te Rashica, Ghezzal’ın asistiyle Kartal’ı öne geçirdi, ancak üç dakika sonra Rizespor yine duran toptan Emirhan’la buna yanıt verdi.
Valla maçı izlerken hop oturdum, hop kalktım, top bir o kalede, bir bu kalede. Heyecan mı, üst seviyede. İki takım da eşitliği bozma adına inanılmaz bir enerji ortaya koydu, ancak galibiyete hasret kalan Kartal’ı uzatmada Worrall galibiyete taşıdı. Muleka’nın pozisyonu var, penaltı mı, değil mi? Bir temas var, bana göre penaltı, VAR’a göre değil! Niye VAR’da yabancı yok, hayırdır? Gerek TFF, gerekse MHK bu maçı ciddiye almadı mı?
Profesyonel hücum, amatör savunma – Ali Ece (Fanatik)
Beşiktaş’ın maçın başında duran toptan yediği golün benzerini 13 Nisan günü oynanan Boğaziçi 1863 – Esenler maçında gördüm, 2. Amatör maçıydı! Yani Beşiktaş’ın bu sezonki futbolcu sözleşmeleri profesyonel ama bir takım olgusu halen oluşmadığı için amatör seviyede kolektif savunma hataları yapmaya devam ediyorlar. Serdar Topraktepe en azından takım hücumuna ağırlık verip Gedson ve Musrati yokken orta sahaya bir stoper devşirmek yerine ofansif özelliği ağır basan Salih-Muçi orta ikilisinin önünde Rashica-Ghezzal-Muleka-Semih hücum hattını sahaya sürmüştü.
Maçı 1-1’e getiren golden önce Rashica orta yaptığında “Yağmur rüzgar vs top göndermek istediğim yere gitmedi” dercesine arkasını döndü gitti ama Salih arka direkte kale çizgisine kadar o topu takip etti ve adeta golü taştan çıkarmayı başardı. VAR’dan iptal edilen golde de Salih’in inatçı takipçiliği vardı. Salih keşke Beşiktaş’ta her maç böyle oynasaydı! Salih Beşiktaş’a ilk geldiğinde hem Jozef vardı hem de Pjaniç geldi, en iyi oynadığı yerde şans bulamadı. Bu yaz bir zahmet gidecek gelecekler kadro kimyası bilimine göre net olsun da hem iyi oyuncular hem de verimli olabilecek oyuncular alınsın! 38’de Ghezzal ceza alanı dışından mükemmel bir plase şut çekti, direğe takıldı. Hemen ardından Rashica ceza alanı içine sızıp vurdu, uzun süre sonra Beşiktaş’ın bir ilk yarıda bir dakika içinde iki kez gole çok yaklaştığına şahit olduk. Bu Serdar hocanın ofansif plan tercihinin sonucuydu.
İkinci yarıda da Ghezzal bu ofansif oyunda “form geçici klas kalıcı” formülündeki mevcut kadro ortalamasının üstündeki klasıyla harika bir asistle Beşiktaş’ı öne geçirdi. Lakin işte mevcut kadro kalite ortalaması malum: Beşiktaş öne geçer geçmez duran toptan bir amatör takım savunma hatası daha yaparak hemen golü yedi. Yani Worrall rakibin formasını çekmek yerine kafa topuna yükselsen olmaz mıydı? Bu mudur Premier Lig stoperliği? Worrall da biliyor ki son saniyede diğer kalede telafi etmek için yırtındı!