(ANKARA) – DEM Parti Ankara il örgütü Kobani davası kararlarını protesto için il binası önünde basın açıklaması yaptı. Ankara İl Başkanı Fatin Kara, “Savaştan, ranttan beslenen, IŞİD artığı çeteleri beslemeye devam eden, giderek çeteleşen, hak hukuk yasa ve Anayasa tanımayan, Kürt düşmanı, halklar ve farklı inançlar düşmanı, emek düşmanı politikalarını sürdüren ceberrut iktidarın yumuşama balonu çabuk söndü” dedi.
DEM Parti Ankara İl Örgütü, dün karar duruşması görülen ve çok sayıda siyasetçinin hapis cezası aldığı Kobani Davası sonucunu protesto etti. “Kobane Davası Bir Kumpastır. Siyasi Kararları Tanımıyoruz” yazılı pankart önünde yapılan açıklamada, “Kobani düşmedi, düşmeyecek”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Faşizme karşı omuz omuza”,” Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. Basın açıklaması DEM Parti Ankara İl Eş Başkanı Fatin Kara tarafından okundu.
“ASKERİ CUNTA MAHKEMELERİNE RAHMET OKUTACAK BİR KARAR”
Kobani davasında hukuki ve siyasi bir darbe gerçekleştirildiğini söyleyen Kara, “İddianame nasıl Saray’da ve MHP Genel Merkezi’nde yazıldıysa, bu karar da aynı odaklar tarafından verilmiştir. Türkiye’de yargı diye bir şey kalmamıştır. Türkiye’de şu anda yargının almış olduğu bu karar askeri cunta mahkemelerine rahmet okutacak bir karardır” dedi.
“KÜRT TUTSAKLAR ES GEÇİLDİ”
“Yalanlar ve sahte deliller bir yana apaçık talimatlarla sürdürülen Kobani kumpas davasının sonuçları, AKP-MHP iktidarının bildiği yoldan şaşmayacağının, baskı, şiddet ve zorbalıkla iktidarını sürdürmeye çalışacağının işaretidir.” ifadelerini kullanan Kara’nın okuduğu açıklamada öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Aynı sürece denk getirilen 28 Şubat hükümlüsü generallerin yaşlılık ve kocama gerekçesiyle affı, yaşlı ve hasta Kürt tutsakların yine es geçilmesi, ki, örneğin 83 yaşındaki Makbule Özer, 87 yaşındaki Sıddık Güler, 81 yaşındaki Abdülhalim Kaya, 75 yaşındaki Hatice Yıldız, 76 yaşındaki Hanife Arslan bunlardan bir kaçıdır. Yine Van protestolarındaki ve Taksim’de 1 Mayıs sloganıyla alana çıkmak isteyen sosyalistlere yönelik tutuklamalar; üst makamdan dile getirilen ‘yumuşama’ söyleminin ve mevcut sürecin, kime düşmanlık, kime yumuşama olduğunun ve olacağının da belirtisidir.
“İŞİD’İN YANINDA OLUNDUĞUNUN İFADESİDİR”
Savaştan, ranttan beslenen, IŞİD artığı çeteleri beslemeye devam eden, giderek çeteleşen, hak hukuk yasa ve Anayasa tanımayan, Kürt düşmanı, halklar ve farklı inançlar düşmanı, emek düşmanı politikalarını sürdüren ceberrut iktidarın yumuşama balonu çabuk söndü, yeni Anayasa yapma gibi imaj düzeltme hamleleri şimdiden boşa çıktı. Açıklanan karar, bir kez daha halk düşmanı, kadın düşmanı, insanlık düşmanı olan ve Ortadoğu’ya büyük bir felaket yaymak isteyen IŞİD’in yanında olunduğunun da ifadesidir.
“KARARLARI TANIMIYORUZ”
Kürtler için ve Kürdün hakkını dert edinen, bunu mücadelelerine yansıtan sosyalistler ve demokratlar için ayrı hukukun, düşman hukukunun son göstergesi olan Kobani kumpas davasının kararlarını tanımadığımızı, tanımayacağımızı; Kürtler ve halklarımız nezdinde açıklanan bu hükümlerin yok sayıldığını, hukuk ve yargı tarihine sürülen bu büyük kara lekenin bu kararı verdirenler ve verenlerin boyunlarında asılı kalacağını; çetelerin, mafyaların, güpegündüz kent meydanlarında çakarlı araçlarla serbest dolaştığı, serbest bırakıldığı bir süreçte; Kürtleri asit kuyularında katleden, binlerce faili meçhul cinayet işleyen Jitem davalarının aklandığı bir süreçte, İstiklal Mahkemeleri vb. mahkeme kararları gibi tarih önünde mahkum olacağını yineleyelim.
“VİCDANLARDA BERAAT ETMİŞLERDİR”
Şunu bir kez daha söylüyoruz; faşizme asla geçit vermeyeceğiz. Faşizme karşı daha çok omuz omuza olmanın, daha çok dayanışmanın olması gerektiği bir zaman dilimindeyiz. Selahattinler, Figenler, Bülent Parmaksızlar, Günay Kubilaylar, Alp Altınörsler, Ali Ürkütler, yani Kobani kumpas davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız, Kürtlerin, Türklerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ve bu topraklardaki tüm ötekileştirilenlerin gönüllerinde ve vicdanlarında beraat etmişlerdir, özgürlerdir. Onları ortak mücadelemizle fiziken de özgürleştireceğimiz günler çok uzak değildir.”