Bandırma Ticaret Borsası, ihracatın geleceği açısından büyük bir önem taşıyan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) konuşulduğu bir seminer gerçekleştirdi. Türkiye’nin en önemli sanayi ve tarım merkezlerinden olan Bandırma’da, ihracatçı firmalarına yönelik ‘Karbon Emisyonlu Döneme Hazırlık’ adı ile düzenlenen seminere Bandırma Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Can Ata Tan ev sahipliği yaptı. Seminerde Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde uzun yıllar telekom ve otomotiv şirketlerinde maliyet uzmanlığı yöneticisi olarak görev yapan Carbon-Cost-Consulting Kurucusu ve CEO’su Mehmet Ali Öztopçu, Kocaman Balıkçılık Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman ve KMD Karbon Mali Danışmanlık Kurucu Ortağı İlkay Yücebilgiç konuşmacı olarak yer aldı.
VERGİNİN TÜRKİYE’YE MALİYETİ YILLIK 1.5-2 MİLYAR EURO ARASINDA
SKDM mevzuatı, kanunlar, karbon hesaplamaları, maliyetler, kredi ve teşvik detayları gibi konuların konuşulduğu toplantının açılış konuşmasını Can Ata Tan yaptı. İhracatın geleceği için Türkiye’nin en önemli sanayi ve tarım şehirlerinden Bandırma’da, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM)’nın konuşulmasının çok önemli olduğuna vurgu yapan Tan, “Avrupa Birliği, kendi sanayisini ve istihdamını korumak amacıyla geliştirdiği ‘Sınırda Karbon Düzenleme’ mekanizmasını Ekim 2023’te devreye soktu. Türkiye, 1 Ocak 2026’dan itibaren Avrupa’ya ihraç edeceği karbon içeriği fiyatlandırılmamış mallar için Avrupa’ya vergi verecek. Bu verginin Türkiye’ye yıllık maliyeti 1,5-2 milyar Euro olarak hesaplanıyor” diye konuştu.
BİR AN ÖNCE HAREKETE GEÇİLMELİ
AB’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi ile zorunlu hale gelecek karbon emisyon ölçümlerinin, gelecek yıllarda ihracatçıların kaderini belirleyeceğini dile getiren Öztopçu ise, “AB’nin, 2030 yılına kadar emisyonlarını yüzde 55 azaltma hedeflerine karşılık verebilmek ve rekabetçi kalabilmek için ihracatçıların acilen ürün bazında karbon ölçümlerine ve azaltma faaliyetlerine başlamaları gerekiyor. Maalesef piyasada SKDM’nin gereksinimlerini karşılayamayan ölçümler sunan şirketler mantar gibi türüyor. İhracatçıların ortalama değerlerle değil de en doğru ve en kesin yöntem olan birincil bilgi ile ürün bazında hesaplamalarını yapmaları gerekiyor. Sonrasında karbon azaltmalarını uygulamaya geçirmek için zamana ihtiyaç olacak. Bir an önce harekete geçmek lazım” dedi.
BANKALAR KREDİLER İÇİN HAZIRLIK YAPIYOR
Şirketlerin ihracatlarını sürdürebilmeleri için karbon emisyonlarını düşürmek zorunda olduğunu kaydeden Yücebilgiç de, “Şirketler bu sayede rekabette öne çıkabilecek. Maliyetlerini düşürecekleri gibi çevreyle daha da uyumlu hale gelecekler” dedi. Özel bankaların bu süreçte ihracatçı firmaları destekleyerek daha ucuz kredi vermek için çalışmalar yaptığına vurgu yapan Yücebilgiç, KOSGEB başta olmak üzere kamunun devreye alacağı her türlü teşvik ve hibenin de sanayici açısından kritik önemde olduğuna dikkat çekti.
İLK HEDEF ENERJİ TASARRUFU OLMALI
Karbon salınımının önlenmesi için ilk adımın enerji tasarrufu olduğunun altını çizen Kocaman da sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu gerçekleştirmek için öncelikle enerji kaçaklarını önlememiz gerekiyor. Bugün, tüm dünyadaki balıkçılığın yüzde 70’e yakını trolle gerçekleşiyor. Trol tekneleri ise çok büyük ölçüde karbon salınımına yol açıyor. Karbon salınımının ortadan kalkması, aynı zamanda insanların da bol ve ucuz balık yemesi anlamına gelir. Artık yeni nesil balıkçılığa geçilmeli. Vahşi balıkçılıktan vazgeçilmeli, bilinçli ve KDV’si yüksek balıkçılık yapılmalı. Balıkçıların pek işine gelmese bile balık avcılığına kotalar gelmeli.”