Kasımpaşa, bu ligin kendine has bir futbol tarzı olan, özel kulüplerinden birisi…
Bazen iyi, bazen kötü sezonlar geçiren Kasımpaşa, içerisinde bulunduğumuz bu sezon kazandığı maçlarla korkulan bir takım oldu…
Lig’de 31 haftaya bakıldığı zaman Kasımpaşa takımı 46 puan toplayarak, puan cetvelinde de hatırı sayılır bir yerde bulunuyor…
Oynadığı 31 maçın 13’ünü kazanan lacivert beyazlılar, 7 maçtan da beraberlikle ayrılmışlar…
Son 5 maçın 2’sini kazanan, 2’sini kaybeden, 1’inde de berabere kalan lacivert-beyazlılar, istatistiklere bakıldığı zaman Konyaspor’dan, kalite, oyun ve puan olarak fersah fersah öndeler…
Hem kollektif futbol olarak, hem bireysel olarak, hem de fiziksel olarak güçlü bir takım ve takımın başındaki Sami Uğurlu ise ülkemizde açık futbolu tercih eden teknik adamların öncülerinden birisi…
Dolayısıyla da Konyaspor önüne gayet rahat çıktılar.
*
Konyaspor’da ise Omeroviç, bir türlü kadro istikrarını yakalayamadı, dolayısıyla da her maça değişik isimlerle çıktı…
En basiti son Trabzonspor maçına Slowik, Uğurcan, Damjanoviç, Hadebe, Guilherme-Nzonzi, Soner- Ndao, Cicaldau, Oğulcan-Sokol 11’iyle çıkan Omeroviç, bu maça Damjanoviç’in yerine Adil’i tercih etti…
Trabzonspor maçında Oğulcan’ı sol önde deneyen Bosnalı Hoca, aynı oyuncuyu Nzonzi ve Soner’in önüne koydu, Trabzonspor maçında kulübedeki Ethemi’iyi de ilk 11’e alarak, sol önde değerlendirmeyi planladı…
Bu hafta önemli bir sürprize imza atan Omeroviç, Sokol’u kulübede tutarken, Sambou’nun ismini tahtaya yazdı…
Buradan benim çıkardığım sonuç ise Omeroviç “atamazsak yemeyelim, yenemezsek yenilmeyelim” futbol aklıyla, “bu haftayı da böyle atlatalım” diye düşünmüş olabilir…
Sahaya 4 Türk oyuncu ile çıkan Hoca, 3 Türk oyuncu zorunluluğunu da bir tık öne çekerek, hamlelerini daha rahat yapmayı planlamış olmalı.
*
İlk 45’in 20 dakikasında iki takım birbirlerini tartmakla geçti, ancak 5. dakikada Konyaspor, Ethemi ile yüzde 99 bir gol pozisyonundan yararlanamadı…
Topa ve oyuna daha egemen olan Kasımpaşa, 21’de kalesinde şok bir golle geriye düşünce, daha agrasif bir oyuna yönlendi…
Konyaspor ise öne geçmenin verdiği stres ile biraz daha savunmaya ağırlık vererek, soyunma odasına önde girmenin hesaplarını yaptı…
Bu dakikalarda kenarlardan ve merkezden etkili pozisyonlar üretemeyen Kasımpaşa, duran toplarla Konyaspor kalesinde ciddi tehditler oluşturdu…
İlk yarının sonlarında oldukça etkili olan Kasımpaşa, Nuno, Aytaç, Hajradinoviç, Mamado Fall ve Mortadha ile gol denemelerinden sonuç alamadı…
Konyaspor ilk yarının son dakikalarında ve uzatmalarında da kalesinde tehlikeler yaşasa da, soyunma odasına 1-0 önde gitti…
Bu yarının hayal kırıklığı ise Sokol’un yerine forma şansı bulan Sambou’dan başkası değildi.
*
İkinci yarıya doğal olarak daha agresif başlayan Kasımpaşa takımı oldu…
Dolayısıyla, Konyaspor’un bu yarıda, özellikle ilk dakikalarda daha temkinli olması gerekirdi ve öyle de oldu…
İkinci yarının başlarında gladyotörler gibiydi iki takımın oyuncuları… Can havliyle saldırdılar rakip kalelere…
Sonrasında devreye kalite farkı girdi…
Bireysel becerileri kesinlikle daha yüksek oyunculardan kurulu Kasımpaşalıların pas organizasyonları bu yarıya damgasını vurdu…
Pas yapabildiler çünkü, hem doğru oyun konusunda, hem de ofansif özellikli orta saha oyunculara sahiptiler…
Omeroviç’in Kasımpaşa’nın tekerine çomak sokması, yani oyuncu değişikliği noktasında ilk hamlesi 61’de Prip’le geldi…
Etemi-Prip değişikliği değil de, Sabmou-Sokol değişikliği daha doğru olurdu…
Daha sonra da savunmada Hadabe-Damjanoviç, ortada Oğulcan-Cicaldao hamlesi geldi…
Maçın son bölümlerinde kalesini savunan iyi bir Konyaspor’la, kırmızı görmüş boğa gibi saldıran bir Kasımpaşa vardı sahada…
Savunma güvenliğini de ikinci plana atan Kasımpaşa, Konyaspor’un kontrataklarına cevap veremedi…
Nitekim uzatmalarda böyle bir pozisyonda Uğurcan, Kasımpaşa cezaalanı içerisinde düşürüldü, VAR’dan gelen uyarı sonucunda da hakem Zorbay Küçük, penaltı noktasını gösterdi ve Konyaspor Guilherme’nin golüyle 2-0’ı buldu…
Başka bir deyişle, Konyaspor hayati bir 3 puan alarak, 36’yı görmüş oldu…
Son olarak şunu söylemek istiyorum; Omeroviç, Sokol, Ethemi, Ndao, Marlos gibi her an skoru değiştirebilecek kumaşları olan oyuncuları kenarda oturtarak, maç kazanma yanlışına düşmemeli artık…
Zaten kaliteye yönelik sıkıntıların varken, yukarıda ismini saydığım oyunculardan maksimum verim alabilmenin yoluna gidilmelidir…
Bu takımın, ligde kalmasının olmazsa olmazı budur…
Öyle değil mi Hocam?