Rusya lideri Vladimir Putin, devlet başkanlığı seçimlerinde yüzde 87’lik rekor oyla gelecek altı yıl için Kremlin’de kalmayı garantilerken, özellikle Batı dünyası, seçimlerden sonra yaptığı zafer konuşmasında “önümüzde gerçekleştirilecek birçok görev var” diyen Putin’in Kremlin’deki yeni döneminde hem Rusya’ya hem dünyaya neler getireceğini anlamaya çalışıyor. Birçok analist daha önceki seçimlere işaret ederek Putin’in halk nezdinde tartışmalı ya da hassas kararları seçimlerden sonra verdiğini söylüyor. Ukrayna savaşı, Rus ekonomisi ve Kremlin’in muhaliflere karşı tavrı Rus halkı ve bölgesel siyaset için Putin’in yeni döneminde kısa vadede gelişmeler beklenen konu başlıkları.
YENİ SEFERBERLİK İLAN EDER Mİ
◊ Rekor oy oranı sonrası Kremlin’in Ukrayna savaşında daha saldırgan bir pozisyona geçebileceği belirtiliyor. Putin’in yeniden seçilmesi sonrası ülke içinde en çok konuşulan konulardan biri yeni bir seferberlik ilanı. Ukrayna’ya yaz ayları için planlanan bir saldırı operasyonu nedeniyle yeniden seferberlik ilan edileceği dedikoduları dolaşırken, Eylül 2022’deki seferberlikten kaçmak için yurtdışına çıkan ve sonra geri dönen birçok Rus’un yeniden ülkeyi terk etmeyi düşündüğü belirtiliyor. Putin’in, “Barış görüşmelerinden yanayız ama sadece düşmanın mermisi bittiği için değil” sözleri de Ukrayna’da kısa vadede müzakere etmeyi düşünmediğinin göstergesi olarak yorumlanıyor.
NATO’YU TEST EDER Mİ
◊ Zafer konuşmasında ilk olarak “ön cephede savaşan” vatandaşlarına teşekkür eden Putin’in cephede el yükseltmek için bir diğer gerekçesi ise NATO’daki birliği test etmek olabilir. Son dönemde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna’ya Batı askerlerinin gönderilmesi seçeneğinin dışlanmaması gerektiği görüşlerine farklı tepkiler gelirken, Putin’in bu görüş ayrılıklarını lehine kullanabileceği ve Ukrayna üstündeki baskıyı arttırarak NATO’nun 5’inci maddeye bağlılığını test edebileceği değerlendirmeleri yapılıyor. Macron’un açıklamaları sorulduğunda, “Modern dünyada her şey mümkün” diyen Putin, Rusya ile NATO’nun doğrudan karşı karşıya geleceği bir çatışmanın “3’üncü Dünya Savaşı’ndan bir adım uzak” olmak olacağını söyledi ve kimsenin bunu istemeyeceğini belirtti.
MUHALİFLERE BASKI artar mı
◊ Putin’in seçimlerden önce kaçındığı bazı hamlelerde daha cesur davranabileceği ve azınlıktaki muhalefete yönelik tutuklamaları arttırarak karşıtları üstündeki baskıyı daha da arttırabileceği değerlendiriliyor.
EKONOMİDE SORU İŞARETLERİ
◊ Rusların endişelerinden biri ise ekonomi. Analistler Kremlin’in savaş sonrası halkı rahatlatmak amacıyla kaynakların çoğunluğun yararına yeniden dağıtıldığını ancak seçim sonrası bu tutumun değişebileceğini söylüyor. Rus ekonomisi son bir yılda Batı yaptırımlarına rağmen yükselişe geçmiş olsa da halk arasında rublede yeni bir değer kaybıyla ithal ürünlerde fiyat artışları ve yüksek vergiler getirilmesi endişesi hâkim. Bu endişenin tüketici hareketlerindeki yansımaları otomotiv sektörü gibi piyasalarda görülebiliyor. Rus medyasına göre ocak-şubat aylarındaki araba satışları önceki yıl aynı döneme göre yüzde 80 oranında arttı.
NAVALNİ İÇİN İLK KEZ KONUŞTU: ‘MAALESEF OLAN OLDU’
Rusya Devlet Başkanı Putin, seçim sonrası yaptığı basın toplantısında geçen ay hapishanede ölü bulunan muhalif siyasetçi Aleksey Navalni’nin ölümüyle ilgili de değerlendirmede bulundu. Uzun süre sonra Navalni’nin ismini anarak konuşması dikkat çeken Putin, Navalni’nin ölmesinden birkaç gün önce Batı’da tutuklu bazı isimlerle kendisinin takas edilmesini kabul ettiğini belirtti. Navalni’nin ölümünün “üzücü bir olay” olduğunu söyleyen Putin, “Ben (tutuklu takasını) ‘kabul ediyorum’ dedim. Tek bir şartım vardı – onu takas edeceğiz ama asla Rusya’ya geri dönmeyecek. Ancak maalesef olan oldu. Bu durumda ne yapabilirsiniz? Hayat böyle” ifadelerini kullandı. Putin’in açıklamalarından önce Navalni’nin Batı ülkelerinde tutuklu olan Kremlin’e yakın bazı isimlerle takas edilmesi yönünde planlar yapıldığına ilişkin haberler çıkmıştı.
TEBRİKLER VE TEPKİLER
4 yılı başbakan olmak üzere 1999’dan bu yana Rusya’yı yöneten Vladimir Putin’in görev süresini 2030’a kadar uzatan seçim sonuçlarına dünyadan farklı tepkiler geldi. Bazı ülkeler Putin’i tebrik ederken, özellikle Batı dünyası ‘göstermelik’ olarak nitelendirdiği seçim sonuçlarını kınadı.
-Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Putin’i telefonla arayarak tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Rusya ilişkilerindeki olumlu seyrin yeni dönemde artarak devam edeceğine inandığını belirterek, Türkiye’nin Ukrayna’da müzakere masasına dönülmesi konusunda her türlü kolaylaştırıcı rolü oynamaya hazır olduğunu ifade etti.
-Çin Devlet Başkanı Şi Cinping seçim sonrası mesajında doğrudan Putin’e hitap ederek, “Yeniden seçiminiz Rus halkının size olan desteğini göstermektedir. Rusya’nın sizin liderliğinizde ulusal gelişme ve ilerlemede daha büyük başarılar elde edeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
-İran Devlet Başkanı İbrahim Reisi, devlet medyasında aktarılan mesajında Putin’i seçim galibiyetinden ötürü tebrik etti.
-Hindistan lideri Narendra Modi de Putin’i tebrik ederek, “Hindistan ve Rusya arasındaki özel ve ayrıcalıklı stratejik ortaklığı önümüdeki yıllarda daha da güçlendirmeyi dört gözle bekliyorum” dedi.
-Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, yayımladığı video mesajında sonuçların “meşru olmadığını” savundu. Zelenski Putin’i kast ederek, “Herkes anlamalı ki, bu adam tarihteki diğerleri gibi güç hastalığına yakalanmıştır” dedi.
-AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de sosyal medyadan bir mesaj yayımlayarak, Rusya’daki seçimlerin “adil ve özgür” olmadığını savundu.
– Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü de seçimlerin “ne adil ne de özgür” olduğunu belirtirken, “Putin’in rakiplerini ya hapse attığını ya da kendisine karşı yarışmalarını engellediğini” söyledi.
‘RUSYA KIRIM’IN KİMLİĞİNİ DEĞİŞTİRİYOR’
ULUSLARARASI Af Örgütü (Amnesty International) Rusya’nın on yıl önce Kırım’ı ilhak etmesinden beri bölgede Ukraynalı kimliğini bastırmaya çalıştığını belirtti. Örgütün raporuna göre, Rus yetkililer eğitim, din, medya ve yargı sisteminde kısıtlama uygulayarak Kırım Tatar kimliğini bastırıyor. Raporda ayrıca Kırım sakinlerinin “insan haklarından, temel hizmetlere erişimden mahrum kalma ve hatta sınır dışı edilme tehdidiyle” Rus pasaportlarını kabul etmek zorunda kaldıkları da belirtildi. Moskova, benzer yöntemleri 2022’de başlayan Ukrayna savaşında işgal ettiği bölgelerde de kullanıyor. Örgüt, Ukrayna’nın Zaporijye ve Herson bölgelerinin işgal altındaki kısmındaki okullarda “Rus yetkililerin uyguladığı beyin yıkama ve baskının” belgelendiğini de kaydetti. Raporda, Rusya’nın bağımsız izleme gruplarının mevcut olmasını reddetmesi yüzünden insan hakları ihlallerine ilişkin soruşturmaların yetersiz kaldığı belirtildi.